Cem Yılmaz'dan unutulmaz replikler
Cem Yılmaz'dan unutulmaz replikler
Asteğmen olabilme ihimali
Erzurumlu...
Erzurumlu...
Bir Nisan günü girdiğim sınavda vazgeçtim sivil hayattan ve bilgisayar ekranında 'YEDEK SUBAY' yazmasıydı beni buraya getiren...


Ben seninle birgün Kordon'da çay içebilme ihtimalini sevdim..

Eğitim alanının ter kokan yeşil lekeli günlerinde

(Gaziemir'de polenler uçuşurdu o zamanlar)

özlemeye başladım herkesi..

Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki adam gibi dışarıyı

özlemeye başladım sonra...

Bizim komutanlarımız vardı,bir de atmayı

beceremediğimiz Tören Adımları

Ter kokanarkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda lidercilik oynamaya başladık Ben manga komutanı oluyordum,sen tim komutanı

geri kalanlar avcı eri...

Anlamsız cümleler kuruluyordu komutanlarımızın

yüzlerine karşı

ve Askeri Literatüre inat bir Türkçe'yle...

Takım komutanlarımızdan öğrendik Piyade Tüfeğiyle

jimnastik yapmayı...

Gaziemir'e usul usul polenler yağıyordu

ve kapalı mekanlarda sigara içmemeyi öneriyordu

disiplin yönetmelikleri

Oysa tuvalette hiç sigara içmedim ben

Disiplin kurulunda tartışılan vukaatım olmadı benim...

(Taburca yapılan intikallerde kamyonun kasasından

tüten dumanları saymazsak...)

Binayı usul usul korku sarıyordu ve belli bir saatten sonra

koridora çıkmamayı öneriyordu nöbetçi subay

Oysa hiç savunmam alınmadı benim

ve hiçbir disiplin tutanağında geçmedi adım...

Vukaatların ortasında sevimli bir asker yüzüydüm sadece...

Sana şiirler biriktiriyordum Harita Bilgisi

defterimde,ama sen yoktun

Ben senin beni arayabilme ihtimalini seviyordum öğlen istiraatlerinde... ıştima kargaşası seni hep zamansız,amansızca uzak bir diyara götürüyordu Ben senin benimle Kıbrıs şehitleri Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.. Ben haftasonu Nizamiye den çıkabilme ihtimalimizi seviyordum...

Eğitim yorgunluğu koğuşa çekiyordu bitkin bedenimi

Ne yana baksam Kızılay'ın merkezi sanıyordum iştima

alanının yalancı griliğini...

Kamyon oluyordum bir süre

Yanımızdan geçen siyah/beyaz flamayla yarışıyordum

yanağım kamyon brandasının garantisinde..

Kamyon oluyordum Sarnıç Çiftliğinden Seyir Tepe'ye...

Soğuk bir kolayı bir de sigarayı başına koyuyordum

isteklerimin listesinin..Coşuyordum

Sonra iniyordum kamyondan

İçtima alanından kantine giden ömrümün en uzun, ömrümün en kısa,

ömrümün en çocuk,ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum..

Çünkü sonunda sigara oluyordu,çay kokuyordu sonunda...


Bir Nisan günü girdiğim sınavda vazgeçtim sivil hayattan

ve bilgisayar ekranında 'YEDEK SUBAY' yazmasıydı

beni buraya getiren..

BEN BİZİM ASTEğMEN OLABİLME İHTİMALİMİZİ SEVDİM..
Editör : Yorumsuz...